Saturday, December 26, 2009

laptop


Annemlerin bir seyahate gitmesini fırsat bilerek evlerindeki dizüstü bilgisayarı eve getirdim, ve kırkımdan sonra ilk defa evde kablosuz dizüstü bilgisayar kullandım.
İnternetin taşınabilirliği etkileyici idi:
Balkonda, televizyon karşısında, hatta yatakta surf yaptım.
Uygun kablolar olmadığı için televizyona ya da amfiye bağlayamadım.

Geç kalmış mıyım? Hayır. Bilgisayar ve internetin hayatımda kapladığı yeri azaltmaya çalıştığımdan bundan sonra da almamaya karar verdim.

Tuesday, August 18, 2009

çim biçmek


Kırkımdan sonra bahçeli bir ev sahibi oldum ve hayatımda ilk kez çim biçtim. Dışardan eğlenceli gibi görünmekle birlikte özellikle çimlerin uzun olduğu yerlerde makinenin takılması, deposunun sık sık dolması can sıkıcıydı.
Hele depoyu ikide bir torbalara boşaltmak, daha sonra da o torbaları çöpe taşımak oldukça daha da yorucuydu.
Ayrıca makinenin kablosunun üstünden geçmemeye de çok dikkat etmek gerekiyor. Üzerinden geçilince kablo kopuyor ve tamir edilmesi gerekiyor


Geç kalmış mıyım: Hayır, filmlerde Amerikalıların çimleri neden gençlere biçtirdiklerini anladım

Thursday, June 18, 2009

sezen aksu konseri



Kırkımdan sonra hayatımda ilk defa bir 'Sezen Aksu Konserine' gittim.
Sezen Aksu İzmir'de sık sık konser vermesine ve bu konserlerde yaptığı şovlar daima basında yer almasına karşın bugüne kadar gitmeyi hiç düşünmemiştim. Bir hastam konser için davetiye getirince gitmek şart oldu.
Bilet fiyatları 60 liradan başlmasına rağmen 5000 kişilik açık hava tiyatrosunu hiç bu kadar kalabalık görmemiştim.
Kalabalık ve tanınmış isimlerden oluşan bir orkestra, birinci sınıf ses ve ışık düzeni vardı.
Konser bana sıkıcı geldi.
En ilginç yanı Sezen Aksu'nun izleyicilerle kurduğu iletişimdi.
Konsere "Evin kızı geldi" diyerek başladı ve gerçekten de evin kızı gibi davrandı. Her laf atana cevap verdi, birebir iletişim kurdu.
"Sezen kırdı geçirdi" dedikleri espirileri, şakaları, taklitleri bana pek komik gelmedi, Seda Sayan'dan çok farkı yoktu.


Geç kalmış mıyım: Hayır, aksine konser süresince en önde oturmamıza karşın 2 kez uyukladım, bundan sonra da pop müzik konserine gitmeme kararı aldım.

Wednesday, May 13, 2009

kaya mezarları



Dalyan'a özellikle son 10 yılda defalarca gittim, kaya mezarlarını karşıdan izledim, ama içlerine girebileceğimi hiç düşünmemiştim.
Geçen hafta pansiyon sahibimizin teknesi ile karşıya geçip kısa ve basit bir tırmanıştan sonra mezarlara ulaştık, kırkımdan sonra ilk kez kaya mezarlarının içine girdim.
Mezarlar kayanın içine yekpare oda şeklinde oyulmuş ve arkalarından bir koridor geçiyormuş.
En güzeli de karşı tepeden Dalyanın nefis manzarasını izlemek oldu.



Fotoğrafın üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz

Geç kalmış mıyım: Evet, mezarları bir önceki hafta gezdiğim Mısır Piramitlerinin altındaki tünellerden daha heyecan verici buldum.

Saturday, February 28, 2009

büyük araba

İlk arabam Fiat Bis'ti ve çok severdim.
O zamanlar hem bütçem öylesine elverdiğinden, hem de park yeri bulmak daha kolay olduğundan hep küçük arabalara binerdim.
Fuarda gördüğüm, o sırada yeni çıkmış olan Opel Corsa hayallerimin otomobiliydi:
'Ne kadar çok param olursa olsun ben bu arabayı seçerim' diye düşündüğümü çok iyi hatırlıyorum.

Evlenip çoluk çocuğa karıştıktan, yani kırkımdan sonra gittikçe daha büyük arabalar kullanmaya başladım.
Büyük arabanın getirdiği konfora insan bir kez alışınca hep istiyor, yeni araba alacağı zaman da gözü hep onları arıyor.

Friday, January 9, 2009

RTFM*


Eskiden yeni bir alet aldım mı, ister araba, ister saç kurutma makinesi olsun
aleti çalıştırmadan kullanma kılavuzunu güzelce okur, aletin fonksiyonlarını iyice öğrenir ve kullanırdım.
Son yıllarda bu konuda büyük bir üşengeçlik yaşıyorum.
Aldığım alet basit birşeyse kılavuzu hiç okumuyor, kullanmak için okumam şartsa da sadece gereken paragrafı okuyorum.

*read the * manual
 
Site Meter