
Otuzlu yaşlarımdan sonra kaşlarımın arasında sınır tanımadan uzayan bir kaç kıl ortaya çıkmıştı.
Bir süre bunlarla mücadele ettim ama baktım benden daha ısrarcılar kırkımdan sonra ipin ucunu bıraktım.
Geç kalmış mıyım: Hayır, şimdilik fazla belli olmuyorlar ama yaşlandıkça Necdet Calp'e benzeyeceğim diye de korkuyorum.
6 comments:
seninki yine kırkından sonra doktorum. benim ki daha 20 li yaşlarda necdet calp olmuştu. epilasyon merkezine gittim fiyat sormaya. "biz santimetrakare hesabı verebiliriz sizin için metrekare üzerinden hesaplama yapmamız lazım" dediler :)
kulaktaki kıllardan iyidir:)
rahatsız edici olursa sizde onlara karşı ısrarcı olun...
Doktorum,
Biz onlara Atatürk kaşı diyor ve öylece seviyoruz..
yaşlanmak güzeldir
etin kokuşmuşluğu toprağa bir adım daha yakın durmaktayken karıncaların iştahlı acılmış ağızları insanların kabaran sehvet salyalarından daha masumdur
ki en azından ölmeden çiğ çiğ yemezler insanı (insan gibi)
Aynı şey demek kırkından sonra genelde oluyor.:) Aradan öyle uzuyorlarki birşey yapamıyor insan, kessen diğerlerini geçiyor yinede, düzeni bozuyorlar.
Ama kırlaşan sakallar yokmu...
Atatürk'ün kaşları da böyleydi, bence çok karizmatik ama arada bir kaç makas darbesi ile şekil verilebilir:)
Post a Comment