Yirmili-otuzlu yaşlarımda motosiklet benim için vazgeçilmezdi. Bu işe bir sürü para yatırdım. Kaskla ve iyi giysiyle, dikkatli de olursam başıma bir iş gelmez diye düşünüyor, yaşım ilerledikçe endurodan turinge geçer, iyice yaşlanınca da chopper alırım diye planlar yapıyordum.
Kırkımdan sonra motosiklete binmenin ne kadar tehlikeli olduğunu fark ettim.
Oğlumun dünyaya gelmesinden sonra; birden bire...
Belki de baba oldum, büyüdüm.
Zira bu kadar tehlikeli bir işi yapmak ancak ergen psikolojisiyle mümkün olabilir. Hani ergenler pek başka yol yordam da bilmediklerinden fark edilmek, etkilemek, kendilerini kanıtlamak için gereksiz, riskli işler yaparlar ya, işte o hesap!
Zira bu kadar tehlikeli bir işi yapmak ancak ergen psikolojisiyle mümkün olabilir. Hani ergenler pek başka yol yordam da bilmediklerinden fark edilmek, etkilemek, kendilerini kanıtlamak için gereksiz, riskli işler yaparlar ya, işte o hesap!
Yaşamın bitmeyen bir şey olmadığını anlamanın ve kıymetini idrak etmemin de etkisi vardır muhtemelen.
Geç kalmış mıyım? Eh biraz!
Bu yazı motorcu bir sınıf arkadaşım (yani kırkını geçmiş biri) tarafından gençleri uyarmak amacıyla benim isteğim üzerine yazılmıştır.
No comments:
Post a Comment